Meclis’te son kez söz alan Binali Yıldırım, İstiklal Marşı’nı yanlış okudu
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), kuruluşunun 103. yılı ve ’23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ kutlamaları çerçevesinde Pazar günü özel gündemle toplandı.
DOĞAL MARŞI YANLIŞ OKUYUN
“TEŞEKKÜRLER MİLLETİMİZİN HİZMETİNDE DOST OLDUK”
Yıldırım’ın konuşmasından satır başları şöyle; “Dünyanın hiçbir ülkesinde eşi benzeri olmayan 23 Nisan Çocuk Bayramı tüm Türkiye ve dünya çocuklarının kutlu olsun. Allah tüm Türkiye ve dünya çocuklarının yüzünü güldürsün. Bu konuşmanın benim için ayrı bir anlamı var. Milletvekili, Bakan, Başbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak onurlu görevlerle çıktığım bu milletin kürsüsünde son kez karşınızdayım. önümüzdeki yasama döneminde bu mecliste bir misyonum var ben onlardan biriyim insan emeğiyle emeğiyle anılır karnelerimizi millet veriyor inşallah naçizane adımız birileri olarak anılır bu büyük millete ve vatana hizmet eden var.Geriye kalan bu kubbede güzel bir ses vardı.Biz milletimize ve vatanımıza hizmet etmeyi görev bildik ve çıktık bu yola.Şükürler olsun ki ümmetimizin hizmetinde yoldaş olduk. Millete zarar vermedik.
“BU KUTSAL HAREKATİN BABASI OLMAYA DEVAM EDECEĞİM”
Türkiye Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile yarım asra yakın bir dostluğumuz var. Bu keyifli yolculuk ve bu yoldaşlık hayatımın en anlamlı değerlerinden biridir. Rabbim ömür verdiği sürece ben bu kutlu hareketin neferi olmaya devam edeceğim.
“BU İŞİMİZİ HERKES BİLİYOR”
Ülkemizin refahı, insanımızın memnuniyeti için çok güzel işler ortaya koyma kıvancına eriştik… Yaptığımızı, yaptığımız işleri, Türkiye biliyor herkes biliyor. Türkiye karayollarında, deniz yollarında, hava ve demir yollarında destansı bir yola girmiştir… Bu gururu, bu hizmet imkânını bahşettiği için aziz milletime ve Rabbime hamd ediyorum. Bu çalışmalar milletin teveccühü, güveni ve istikrarı sayesinde gerçekleşmiştir.
“ÜLKEMİZ 3 KASIM 2002 SEÇİMLERİYLE YÜKSELMEYE BAŞLADI”
Demokrasi ve hukuk düzeni olmadan hiçbir iş yapamazsınız. Vesayet sisteminin Türkiye’yi rehin aldığı dönemde maalesef Türkiye’nin kalkınma hamlesi gecikti. 3 Kasım 2002 seçimleri ile demokrasi vesayetten kurtulmuş, ülkemiz kalkışa geçmiştir. Bu kazanımlar, güçlü siyasi liderlik ve sağduyu sayesinde elde edildi. Türkiye son 21 yılda büyük bir kalkınma seferberliği gerçekleştirdi.
“Sistem değişikliğinde düzeltilmesi gereken sorunlar vardı”
İstikrar ve güçlü güç için sistem değişikliğini Gazi Meclisimize getirdik. Meclisimizden geçti ve halkımız onayladı. 5 yıllık tecrübenin ardından sistem değişikliğinde elbette düzeltilmesi gereken hususlar oldu. Bunlar bir sonraki Parlamentonun gündeminde olmaya devam edecek.
“GELECEK YÜZYIL TÜRKİYE’NİN YÜZYILI OLACAK”
Türkiye’nin geleceği, vesayet zincirini kıran ekipler sayesinde güvence altındadır. Cumhuriyetimizin en büyük kazanımı istikrar ve inançtır. Bu iki değere sahip çıkmak en temel görevimizdir. Siyaset elbette rekabeti ve rekabeti de beraberinde getiriyor. Bu anlaşılabilir. Alışılmadık olan nefret, ayrımcılık, incitici ve yıkıcı eleştiri dilidir. Seçime gidiyoruz. Milletimiz kimin neyi yapıp neyi yapamayacağını ezbere biliyor. Tüm siyasetçilerden beklentimiz 86 milyon vatandaşımızın benimseyeceği bir siyaset dili kullanmalarıdır. Söz ve karar vatandaşlarımızındır, gelecek yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacaktır. 14 Mayıs seçimleri hayırlı olsun. İnanıyorum ki milletimiz; güven ve istikrardan geri adım atılmasına izin vermeyecektir. Taleplerimiz milletimizin talepleriyle aynıdır. Oy; Türkiye’yi demokraside, hukukun üstünlüğünde, kalkınma ve refahta, istikrarda daha ileriye taşıyacak sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.”